top of page

Ne dujmine xeraba bin;dujminê xerabiyê bin. - Kötülerin düşmanı değil kötülüğün düşmanı olun

  • Yazarın fotoğrafı: CLARZİR
    CLARZİR
  • 18 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur

Bu atasözünü duyduğum zaman garip bir şekilde çok fazla heyecanlanmıştım. Sanki kafamda geçirdiğim düşünceleri bir cümleye sığdırmıştı bu atasözü. Öncelikle şuna değinmek istiyorum, hepimiz doğduğumuz çevreden, ailemizden, arkadaşlarımızdan, yaşadığımız olaylardan o kadar etkileniyoruz ki felsefi bir konu olan özgür irade var mıdır sorusuna kadar gitmemek elde değil. Ben bu sorunun cevabını aramayacağım bu yazımda daha çok atasözünün içinde barındırdığı derinliği inceleyeceğim. Dediğim gibi çevresel faktörler o kadar etkiliyor ki bizleri aslında doğup ve yaşamaya başladıktan sonra hayatın bize getirdiği seçenekler arasında seçtiğimiz bir hayatı yaşıyoruz. Ve bizler karşımızdaki birini yargılarken onun hangi seçeneklerden bu hayatı seçtiğine odaklanmıyoruz. Bu durumun farkına varabilsek aslında belki de yargılama ve infaz etmeyi bırakıp eleştirinin hakkaniyetli olduğunu belki de bizleri ileriye götürecek olgunun eleştiri olduğunun farkına varacağız. Şunu kabul edebiliriz ki tarlabaşında doğan bir kişi ile cihangirde doğan bir kişi aynı olanaklar içinde doğmuyor. Ama bu iki kişiye aynı kanunları uyguluyoruz, topluma aynı şekilde adapte olmalarını bekliyoruz. Ama şehrin diğer bölgelerine göre daha az sosyoekonomik şartlara sahip bölgesinde yetişen kişi hırsızlık yaptığında, toplum içinde düzeni bozduğunda acımasızca yargılıyoruz. Oysa ki şu basit gerçekliği görebilsek, o hırsızlığı yapan kişi cihangirde yetişmiş olsaydı belki de hangi Fransız şarabının daha iyi olduğunu bilen bir kişi olacaktı. Diyorum ya yargılama ve infazı tamamen bırakmalıyız, bunu tüm suç tipleri için söyleyebilirim, ben yeteri kadar dokunulduğunda bir insana pozitif anlamda değişimin gerçekleşeceğine inanıyorum. Toplumsal eşitliği sağlayabildiğimiz kadar sağlamalıyız mutlak bir eşitlik hiç olmayacak belki ama günümüz kadar keskin bir fark olmasından çok daha iyidir diye düşünüyorum. Bizler artık kişileri yargılamayı bırakıp, bu kişilerin yaşamlarının bu hale neden geldiğine kafa yormalıyız. Bu sorunların üzerine giderek aslında çözüme kavuşabiliriz. Suç işleyenler yine cezalandırılsın kamu vicdanı açısından ama ıslah etmek için bu cezaları verdiğimizi söylemeyelim elbette ki cezalar bazı suçlar açısından caydırıcı ama hiçbir zaman sorunun köküne inmediğimiz sürece hayalini kurduğumuz güzel dünyada yaşayamayacağız. Bizler artık kişileri ve olayları konuşmayı bırakmalıyız. Orta okulda iken sınıfımda yazılı olan şu cümleler çok iyi özetliyor aslında: büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler kişileri tartışır.

Atasözünü duyduğumda aklıma gelen bir diğer nokta İnce Memed’te Ferhat hocanın vermiş olduğu vaazın şu kısmıydı:

Önce içindeki, yüreğindeki zinciri kopar, başkaldır. Sonra dünyanın bütün zincirlerini kır, tekmil kötülüklere başkaldır, iyilik getir. Getirdiğin iyilikler de belki bir gün insanlar için kötülük olur, kendi iyiliğine de başkaldır.

Bizler ne zaman kendi iyiliğimize de başkaldırırsak o zaman güzel bir dünyada yaşamaya başlayabiliriz...

Son Yazılar

Hepsini Gör
MUTLULUK ÜZERİNE

Mutluluğu tarif ederken değineceğim ilk şey ansal olmasıyla ilgilidir. Kişinin hayatının geneline yayılan mutluluğun ne olduğunu şimdilik...

 
 
 
ÖZ FARKINDALIK

Size bu yazımda kişisel gelişim açısından son derece önemli olan öz farkındalık üzerine düşüncelerimi aktaracağım. Bu kişinin yaşamında...

 
 
 

Comments


Abonelik Formu

  • twitter

©2020, CLARZİR tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page